Boynundan aşağısı felçli bir iş adamı olan Refik ile, hayatı hafife alan ve ona bakıcılık yapan Ferruh’un yolları, beklenmedik bir şekilde kesişir. Farklı karakter yapıları ve yaşam perspektifleriyle uyumsuz görünen bu ikili, zamanla alışılmış dostluk kalıplarını sorgulatan, sıra dışı ve samimi bir bağ kurar...
2011 yapımı Fransız dram-komedisi The Intouchables, Amerikan uyarlaması olarak da The Upside yeniden vizyona girdi; ancak orijinalinin yarattığı etkiyi yakalayamadı. Filmin derinliği ve izleyicide bıraktığı kalıcı etki, uyarlamanın karşılaşacağı yüksek beklentileri belirliyordu. Benzer şekilde, yerli uyarlamalar S.D.B.D.A. veyahut Yan Yana da bu nedenle geniş kesimler tarafından önyargıyla karşılanıyor.
O zaman gelelim asıl soruya; Yan Yana, orijinalin bıraktığı etkiyi gerçekten yakalayabiliyor mu, yoksa bu uyarlama sadece yüzeysel bir deneme mi?
Dramatik ton yerine komedi unsurlarını ön plana çıkaran film, karakterleriyle sıcak ve samimi bir deneyim sunmakta. “Halktan biri” hissi, filmi hem doğal hem de eğlenceli kılıyor. Orijinaline sadık kalması, The Intouchables’ın sürprizini azaltıyor olsa da, sahneler izleyicide “bunu nasıl bizden biri yapmışlar?” merakı uyandırarak filme ayrı bir çekicilik katıyor diyebiliriz.
Özellikle müzikler ve filmdeki “roman havası”, yapımın estetik katmanını güçlendiriyor. Müzik kullanımı yoğun olsa da, olur olmadık yerlerde giren yerli yapımlara kıyasla seyirciyi içine çekmeyi başarıyor. Bununla birlikte, film tempolu ilerlerken ani dramatik geçişler yapması ve ardından tekrar komediye dönmesi, izleyicide zaman zaman duygusal bir hazırlıksızlık hissi yaratabiliyor.
Yan Yana, son dönem çıkan yerli filmler arasında kendine sağlam bir yer edinebilecek nitelikte…
bifilmkurdu öneriyor mu?
Filmin orijinalini çok seven biri olarak önyargılı yaklaşmama rağmen filmi beğendim. IMAX deneyimi gerekli mi derseniz, tamamen tercih meselesi. Ancak “Gibi” hayranlarına şiddetle tavsiye ediyoruz.






