Lilo & Stitch İncelemesi: Aile Olmak

Son yıllarda Disney’in klasik animasyonlarını canlı aksiyon (live-action) olarak yeniden çekme furyası büyük ilgi çekse de, bu projelerin çoğu hayranlardan ve eleştirmenlerden beklenen övgüyü alamıyor. Çoğu zaman hikaye bozulabiliyor, 2D versiyonda eleştirilen yönlerini yeniden düzeltilmeye çalışırken daha kötü bir hale getirilebiliyor.

Lilo & Stitch de bu yeniden yapımlardan biri olarak 2003 tarihli orijinal animasyondan uyarlandı. Pek çok Disney hayranı gibi ben de ilk başta önyargılıydım; ancak film beni şaşırttı ve beklenenden çok daha büyük bir potansiyele sahip olduğunu düşündürdü.

Hikâye, Hawaii’de yaşayan yalnız ve asi bir kız çocuğu olan Lilo’nun, gökten düşen ve evcil hayvan sandığı genetik bir deney ürünü olan Stitch’i sahiplenmesiyle başlıyor. Aralarındaki ilişki, ilk başta kaotik ve çatışmalı olsa da zamanla güçlü bir dostluğa dönüşüyor.

Live-action uyarlama, “ohana” yani aile teması bakımından orijinaline kıyasla daha arka planda kalmakla eleştirildi. Ancak bence burada asıl mesaj gözden kaçırılıyor: hayvan sahiplenmenin ve bir evcil hayvanın hayatımıza kattığı derin anlam.

Lilo, ailesini kaybetmenin travmasını yaşayan, huysuz ve yalnız bir çocuk; ablası Nani ise genç yaşta ailesinin sorumluluğunu üstlenmiş, yorgun ve bocalayan bir figür. İşte tam bu noktada Stitch devreye giriyor — tıpkı gerçek hayatta bir evcil hayvanın yaptığı gibi, hayatlarına karışıyor, ortalığı dağıtıyor, ama sonunda onları dönüştürüyor.

Stitch, Lilo’ya sorumluluk almayı, Nani’ye ise uzun süredir sıkışıp kaldığı bir döngüyü sorgulamayı öğretiyor. Onlara kendilerini yeniden tanıma fırsatı veriyor. Ve kendi de sevginin gücünü fark ediyor.

Görsel açıdan bakacak olursak, bütün oyuncuların karakterlerine çok yakıştığını düşünüyorum. Stitch’in korkunç göründüğü yönünde eleştiriler yapılmış olsa da, bence bu tam da olması gereken şey — zaten başta ürkütücü olmalı ki, geçirdiği dönüşüm etkileyici olsun!

Son olarak Lilo & Stitch’te, çok daha belirgin şekilde Amerika’ya dair sosyo-politik göndermeler var. Özellikle sistem eleştirisi, yetim çocukların bakımı, sosyal hizmetler ve hatta yerli halkın Amerikan sistemiyle olan çatışması gibi konular daha cesur şekilde işlenmiş. Finale yakın bir sahnede bu temaların adeta zirveye ulaşması ise hem düşündürücü hem de son derece etkileyiciydi.

bifilmkurdu öneriyor mu?

Aile filmi dediğimiz türün nerede yok olduğu şu dönemlerde içinizi ısıtacak, gönül rahatlıyla izleyebileceğiniz bir film.