Nightbitch İncelemesi: Anne Olmanın Karanlık Yüzü

Marielle Heller tarafından yazılan ve yönetilen Nightbitch, aslında Rachel Yoder’ın aynı adlı romanından uyarlanmıştır. Anne olduktan sonra işini bırakan bir kadının kimlik krizini konu alan korku-komedi filmde Amy Adams’ın şimdiye kadar ki en başarılı performanslarından birini izliyoruz.

Nightbitch’de güçlü bir arayış var. Bir hayattan sorumlu olduğunuzda başka bir hayatın varlığını unutmak, yani insanın kendisini unutmasıyla ilgili. Filmde annenin adının belli olmaması aslında çok anlamlı bir detay. Bu, kimlik ve benlik temalarını daha da derinleştiriyor çünkü anne karakterinin adı verilmediğinde, onun toplumdan ve kimlikten soyutlanmış, adeta bir arkaik figür gibi algılanmasına neden oluyor. Aynı zamanda annesizliğin ve adın kaybolmasının, bir anlamda kişiliğin veya benliğin kaybolmasını simgeliyor olabilir.

Freud’un IT kavramı gerçekten de bu filmle çok bağlantılı. IT, Freud’a göre insanın bilinçaltındaki ilkel dürtüleri ve arzuları temsil eder, yani tam olarak doğa içgüdüleri, hayvani dürtüler ve kontrol edilemeyen istekler ile ilişkilidir. Annenin köpekle olan yoğun psikolojik bağı da insanı yönde düşünmeye itiyor. Kadının içsel dönüşümü, toplumun ona dayattığı maskelerin ve rollerin kırılmasıyla birlikte, aslında id’in, yani bilinçaltındaki hayvani ve doğal dürtülerin ortaya çıkması olarak yorumlanabilir. Kimseyi umursamadan havlaması, geceleri koşuya çıkması ve kendini sonunda tamamen özgürleştirecek sembolik bir yol bulması sonunda ne istediğini keşfetmesinin bir yolu.

Anlatmak istediği şey güçlü fakat bunu yaparken çok fazla diyalog kullanmış olması filme odaklanmayı zorlaştıyor. Seyircinin daha fazla konuşmadan çok güçlü bir görsel anlatıma ihtiyacı olduğunu düşünüyorum…

bifilmkurdu bu filmi öneriyor mu?

İzlemesi epey zor bir film. Kötü demek haksızlık olur fakat annelik ve kadınsal iç güdüler hakkında yapılan yapımları seviyorsanız size hitap edebilir.