”I’m just like you”
Nick Robinson’ı çok severim, hatta çok çok çok severim. Benim için gelecekte çok iyi yere gelecek 3 favori aktörümden biridir. Fakat ”Love,Simon” filmi ile kendini aştığını düşünüyorum.
Normalde kitaptan uyarlama olan bu yapım – siz benim kitap uyarlamalarını nasıl sevdiğimi iyi bilirsiniz- eşcinsel olarak bir lise öğrencisini anlatıyor. Şimdi böyle söyleyince muhakkak insanlar farklı düşüncelere kayabilir lakin burada anlatılan Simon’un kendi olmak yerine olmadığı gibi davranması ve çevresinden göreceği tepkilerden korkması.
Bu noktaya kadar her şey iyi giderken kendisi gibi birinin olduğunu öğreniyor okulunda. Ve başlıyor o kişiyi arama macerası.
Love, Simon’da işlenen muazzam konu aslında ağırlıklı olarak ”dostluk” ve burada değinmek istediğim başka bir oyuncumuz daha var oda ”Katherine Langford” çünkü ben kendisine o kadar ”Hannah” olarak alıştım ki filmdeki karakterini sevmeyeceğimi düşünüyorken tabi ki beni şaşırttı. Muhteşem bir iş çıkartmış. Simon’nun en yakın arkadaşı rolünde.
Onlar muhteşem 4lü. Fakat hiç biri Simon’nun ne hissettiği hakkında bir fikri yok. Bu kısımda hissettiğiniz şey aslında nolursa olsun kabul görme duygusu. Zaten filmi izleyince anlayacaksınız, Simon kendi isteği ile yapmadığını çoğu şeyin.
Simon’un ailesi de çok mutlu ve çok iyi anlaşan insanlar. Spoiler vermek hiç istemiyorum ama babası ile arasındaki sahneler sizi gerçekten etkileyecektir.
Dipnot: Bir homofobik iseniz bu filmden nefret edebilirsiniz çünkü duyarsız insanları kızdıracak replikler barındırıyor. Simon’nun meselesinin tercih olmadığını, sadece eşcinsellik olarak değil içten olarak baktığınızda herkesin canı yakacak sırları olduğunu da göreceksiniz.






